27 Ağustos 2009 Perşembe

Genova

06.06.2009
05:50

Kuşette tek başımaydım. 04:30 gibi uyandım ve inanılmaz bir manzara vardı. Yeni aydınlanmaya başlayan hava ve mükemmel bir deniz manzarası. Genova’dayım. Bir şeyler yiyip danışmanın açılmasını bekledim, haritamı alıp gezmeye başladım.

Piazza Ferrari’de fotoğraf makinesinin şarjı bitti. Gara geri dönüp dolu pilleri aldım. Sokakları gezdim, limana indim. Liman ve ilerisindeki sokaklar Karaköy’e benziyor, nalbur benzeri dükkanlar var. Bu dükkanlardan birinde moka makinesi gördüm ucuza, aldım hemen, aklımdaydı zaten. Ablamlara sandalet aldım. Bir marketten 4-5 çeşit kahve aldım, ucuz burada. Aldıklarımı sığdırmak için de çakma, ucuz, küçük bir çanta aldım. Yolda akordeon çalan bir kadına 20 cent verdim. Yanında oturup biraz onu dinledim. Bir de burada yanında hayvanlarıyla duran dilenciler dikkatimi çekti. İnsanlar para yada köpeklere mama veriyorlar.

14:00

Daha çok vaktim var, belki Bologna’ya giderim. Ama rezervasyon 5€. (klavyeyi değiştirdiğim içim artık € sembolünü kullanabiliyorum!) Gitmeye karar verdim, ama yine son anda fark ettim ki başka bir istasyondan kalkıyor tren! Yetişeyim derken saatini kaçırdım. Çünkü yanlış otobüse binmişim. Birkaç otobüse binmem gerekiyordu ama şöförler de yanlış tarif ettiler. Otobüs tepelere bir yere çıktı, hazır treni de kaçırmışken indim ve biraz manzarayı seyrettim.

Genova, Liman

Mc’e girip kredi kartıyla bir menü yiyeyim dedim çizburgerden bıktığım için, ama pos cihazları yokmuş. Kredi kartı çoğu yerde olduğu gibi burada da kullanılmıyor. Yine çizburgere kaldım.

Yine üzerinde ne yazdığına bile bakmadan bir otobüse atlayıp gezdim. Beğendiğim yerlerde inip dolaştım. Sonra yürüyerek Ferrari meydanına geldim. Genova bitti, gezecek çok yer yok zaten burada. Tam ne yapsam diye düşünürken baktım meydanda insanlar çimenlere yayılmış, bir konser hazırlığı var. Kaçar mı, hemen ben de attım kendimi oraya. Müzik dinledim biraz, dinlendim. Sabahki puslu ve kapalı havadan eser yok, günlük güneşlik. Etraf da hareketlendi, sabahki gibi değil.


11’e doğru trenim kalkıyor Roma’ya. Konseri beklemeden gara gittim, oturup kitap okudum, çantamı düzenledim. Dedim ya, 2 gündür zaman zor geçiyor. Ah bu parasızlık…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder